28 Mayıs 2012 Pazartesi

Saat 24.00 sonrası

Evet aradan geçen uzunca bir süreden sonra gene bir yazı. Konusu ne?

İnsan bu gece 24.00' den sonra, yalnız başınaysa, televizyonda hiç birşey yoksa, çalışarak geçmiş uzun bir günden sonra kafasını yoracak bişeyler istemiyorsa, uykusu varsa ama uyuyası yok ne yapabilir?

Ne yapılabileceğini ben de çok bilmiyorum işin açığı:)). Ben ne yapıyorum? Uzun süredir yazı yazmadığın bloğumda bu konu üzerine birşeyler yazıyorum.

Aslında hazır buna başlamışken bloğumu nasıl düzenlesem diye kafamdan düşünceler geçiyor. Bir süredir  yazı yazmakla ilgili çeşitli projelerim var. Bir kaç sene öncesine kadar yoğun bir şekilde üzerine hayaller kurduğum hikayeler silsilesini geliştirmek, sürekli etrafta gezinirken fotoğraflar çekip, gezdiğim yerlerle ilgili bilgiler veren bişeyler yapmak yada "ötekiyle tartışmalar".

Bunlardan en gizemlisi ötekiyle tartışmalar aslında. Şu saatte bunun tam olarak ne olduğunu anlatmaya kalkışmayacağım. Ama bu konuda birkaç sıkıntı var:

1. Ötekiyle tartışmalar genelde çok alakasız zamanlarda, spontane gelişiyor. Gerçekten çok keyifli olabiliyor fakat önümde yazıya geçirebileceğim herhangi bir materyal(bilgisayar, kağıt vb.) olmuyor. Bu nedenle uygun bir zamanda ve koşulda yazıya dökülmesi gerekiyor. Ama o şekilde de olmuyor çünkü işin güzelliği kendi kendine, doğaçlama gelişen bu sohbeti o anda, hiç düşünmeden yazıya geçirmekte.

2. Uygun zamanlarda ötekiyle hiç bir sohbet başlamıyor. çünkü genelde günün uygun zamanları şimdilerde oluyor.

Peki biraz da son günlerde kafamı oldukça kurcalayan bir konuyu yazayım:

Profesyonellik gereği işinizi büyütmeniz, fırsatları değerlendirmeniz mi gerekli, yoksa işi büyütmek daha fazla vakit ve enerji harcamak olur, kendi yağında kavrul, bir şekilde su akar yolunu bulur demek ki?

Muhtemelen bu soruya cevap verecek kimse takip etmiyordur bu bloğu:D. Benim kafamdan geçenlerse şöyle:

Gerçekten de son zamanlarda bunu çok düşünüyorum. Çünkü iş fırsatları sürekli olarak elinize geçmez. Bunları hem fark etmeniz hem de değerlendirmeniz gerekir. Ne şanslıdır ki o kişiler, bazen fırsatlar onlara göstere göstere gelir. Acaba bunun sebebi onların işkolik olmayıp, hırslarla yanıp tutuşan insanlar olmaması mıdır? çünkü bu fırsatların geldiği insanlar bunu değerlendirmek konusunda zaman zaman çelişkiye düşebilirler.

Belki bu insanlar umursamaz göründükleri için diğerlerine güven veriyorlardır? Kaldı ki günümüzde karşılıklı yapılacak işlerde aranan en önemli özellik tarafların güvenilirliği ve istikrarıdır. Tecrübelerime dayanarak söylüyorum, yapacağınız işlere yüksek fiyat biçin ama aslı yarım bırakıp gitmeyin. Bu şekilde hep kazanırsınız.

Niye mi?

Örnek vermek gerekirse içinde bulunduğum yazılım sektöründen vermem daha uygun olur. Günümüzde bir yazılım geliştirmek geçmişe göre oldukça kolay. Aynı şekilde öğrenmesi de. Bu durumda etrafta bu işi ucuza yapıp, para kazanmaya çalışan bir çok insan var. Fakat kendini bilen, kurumsal firmalar kesinlikle bu "ne iş olsa yaparım" cı insanlarla çalışmaz. Çünkü en başta bu insanlar kurumsal firmaların güvenini kazanamaz. yerleri yurtları belli değildir, işi bitirip bitirmeyecekleri belli değildir, işi bitirseler bile sonrasında teknik destek verip vermeyecekleri belli değildir.

Bu nedenle daha yüksek fiyat veren fakat daha güvenilir, belli bir adresi, tanınırlığı, ekibi olan yerlerle çalışırlar. Belki maaliyetler daha yüksektir fakat işin istikrarlı olacağı kesindir.

Neyse çok farklı bir konuya girdim, eskisine dönüyorum tekrar, bu fırsatları değerlendirmek mi yoksa hayata daha rahat devam etmek mi lazım?

İş alırsanız, para kazanırsınız, büyürsünüz, imkanlarınız artar, işi büyütürsünüz, para kazanırsınız, imkanlarınız artar, tekrar işi büyütürsünüz, vs. vs. vs.

Peki hayat nerde kaldı?

İş almassanız büyüyemezsiniz, büyümeyen şirket batar mantığı ile bakarsanız, batarsınız, sonrasında bir süre sürünür, belki bir iş bulursunuz, sonra paraya ihtiyacınız olur, keşke vaktinde işlerimi büyütseydim dersiniz:D

Tabii bu olasılıklardan biri, başka bir olasılık da işiniz batmaz, kendi çapında, orda burda dağlarda gezdiiniz, hobilerinize, arkadaşlarınıza, ailenize daha çok vakit ayırabildiğiniz bir hayatınız olur.

Hmmmm....

Sanırım sorunun cevabı kendiliğinden ortaya çıktı:

Kendinizi çok germeden, fırsatları değerlendirin, parayı kazanın, baktınız işler büyüdü, sizi sıkmaya başladı, şirketi satar geçersiniz, yeni bir iş kurarsınız. Zaten şirketinizi büyük bir paraya sattıysanız cebinizde sağlam nakit vardır, faize yatırır, onunla geçinirsiniz:D

Nasıl?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder